Ana içeriğe atla
NEDEN AKLETMEK?

 
Allah, kâinatı ilim üzere, ilkeler üzerine inşa etmiş; mutlak kudretiyle bir ölçü üzere yaratmıştır. Bu ilmi, ilkeleri ve ölçüyü okuyan aleti de yaratmayı ihmal etmemiştir.

Bu alete/aletlere “akıl ve akletme vasıtaları”, bunların ilim ve hikmet ekseninde yaptığı okuma, anlama, sorgulama, farkında olma, bağ kurma gibi zihnî ve kalbî eylemlerine de genel olarak “akletmek” denir. Varlık âleminde değişmeyen en temel ilke; “kâinatta ilim, hikmet ve ilkelerden yoksun yaratılmış tek bir şey, tek bir mekân, tek bir boyut yoktur” ilkesidir. İlim, hikmet ve ilkeler üzerine bina edilmiş bir varlık dünyası, onu okuyan aletler (vasıtalar) olmazsa eksik olurdu. Rabbimiz yarattığı hiçbir şeyi eksik ve boşuna yaratmamıştır. Neden elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız varsa, o nedenlerden çok çok daha önemli bir sebeple akletme vasıtaları vardır. Kısaca toparlarsak; ilim üzere yaratılmış/kurulmuş bir “varlık âlemi” var. Bu varlık âlemini okuyan, anlayan ve işleyen “akıl ve akletme vasıtaları” var... Yüce Rabbimiz, insanlığa rehberlik yapsın diye gönderdiği Kitaplarında “akletme”ye dair ayrıntılı hükümler beyan buyurmuştur.

Yine yüce Rabbimiz, “akletmek” kavramıyla birlikte, “tedebbür”, “tefekkür”, “tefakkuh”, “tezekkür” vb. kavramlarla da insanlığı sık sık şöyle uyarır:
“Hâlâ akletmeyecek misiniz?”1,
“Hâlâ tefekkür etmeyecek misiniz?”2,
“Hâlâ tedebbür etmeyecek misiniz?”3,
“Tezekkür etmeyecek misiniz?”4,
“....Akledesiniz diye size ayetleri açıkladık.”5
“İşte misaller, biz onları insanlara anlatıyoruz. Bilenlerden başkası bunları akletmez.”6

Rabbimiz akletmeyenleri hem bu dünyada, hem de ahirette kötü sonuçların beklediğini bildirir.

“....Akletmeyenleri Allah pislik içinde bırakır.”7

“Muhakkak ki Allah katında canlıların en şerlisi, gereği gibi akletmeyen, hakkı işitmeyen (sağırlar) ve hakkı söylemeyen (dilsizler)dir.”8

“Eğer biz dinleseydik ve/veya akletseydik, çılgın ateşin ashabından olmazdık.”9

Bu ayetler bireysel ve toplumsal “akletme”ye dair uyarılardır. O yüzden, mü’minlerin önemle kulak vermesi gereken ayetlerdir. Kur’an-ı Kerim’de; akletmeye yakın anlama gelen “tefekkür”, “tezekkür”, “tedebbür”, “tefakkuh”, “fuad”, “semî’”, “basîr” vb. kavramlar birçok yerde geçmekte olup yaklaşık her dokuz ayette bir “akletme” uyarısı yapılmaktadır. “Akletmek” kelimesi (akale) ise, Kur’an’da 49 yerde geçmekte ve hepsi akletmeyi teşvik edici şekilde müspet manada kullanılmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de akletme ile ilgili bu 49 ayetin hepsinde akletme, fiil/eylem kalıbı
nda gelmiş, isim olarak akıl formunda hiç gelmemiştir. Yani Kur’an-ı Kerim’de “akıl”a vurgu yapılmamış, “akletme eylemi”ne vurgu yapılmıştır. Bu çok önemli bir noktadır. Ayrıca Kur’an’da gerek iman, gerek kalp ile ilgili, gerek nefis, gerek irade ve gerekse zan ile ilgili değerlendirmeler, çift kutuplu (müspet-menfi/pozitif-negatif) olarak, “bipolar/çift yönlü” kullanılırken; “akletmek” kelimesi “polar/tek yönlü” ve hep müspet, yani olumlu, iyi manalarda kullanılmıştır.

Akletmek İbadettir
“Akletmek”, namaz ve oruç gibi yapılması zorunlu olan ibadetlerdendir. Ne yazık ki müslümanlar, namaz ve oruç gibi ibadetlere önem verdikleri halde akletmeye dair emirleri büyük ölçüde ihmal ediyorlar.
 
Dipnotlar:
1 Bakınız: Yasin/60, Hud/51, Enbiya/10, Kasas/60
2 Bakınız: En’am/50
3 Bakınız: Nisa/82
4 Bakınız: Enam/80
5 Bakınız: Hadid/17
6 Bakınız: Ankebut/43
7 Bakınız: Yunus/100
8 Bakınız: Enfal/22

9 Bakınız: Mülk/10 vb. ayetler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ey Adalet Nerdesin?

Ey Adalet Nerdesin? Dr. Ramazan Uçar'ın 07.03.2021 tarihinde Akletme Platformu'nda yayınlanan yeni bestesi "Ey Adalet Nerdesin?" yüz binlerce izlendi. İşte yoğun ilgi gören bestenin sözleri ve klip... Ey Adalet Nerdesin?  Söz/Beste: Ramazan Uçar Ey adalet nerdesin, nerdesin sen? Ey adalet nerdesin, nerdesin sen? Kaf dağın arkasında, yoksa göklerde misin? Derin dehlizlerde, ıssız çöllerde misin? Hukukun kuralları, zanların sarmalında... Terkedilmiş adalet, mantık kurgularıyla.. Çık artık sen ortaya, göster kendini. Çık artık sen ortaya, göster kendini.                    Hayatta kısas artık, alsın yerini... Hukukta kısas artık, alsın yerini... Ey merhamet nerdesin, nerdesin sen?               Ey insanlık nerdesin, nerdesin sen?                   Hevânın pençesinde, yoksa esfelde misin?        Kisra'nın sarayında, yanan ateşte...